Minangkabaular: Dünyadaki Anaerkil Tek Müslüman Topluluk
Dünyadaki en büyük anaerkil toplum olarak bilinen Minangkabau halkı Endonezya'nın Batı Sumatra bölgesinde yaşamaktadır. Eski volkanik dağların hakim olduğu bir bölgede yaşayan halk, ayrıca adadaki en büyük topluluktur. Müslüman olan Minangkabau halkına Orang Padang (Padang Halkı) da denmektedir. Bugün nüfuslarının 4-5 milyon civarında olduğu biliniyor.
Yeryüzündeki diğer Müslüman toplumlardan farklı olarak
Minangkabau halkı anaerkil bir yapıya sahiptir. Tabi oldukları kabile hukukuna
göre miras anneden kıza geçer. Çocuklar babaların değil annelerinin soyadlarını
alır.
İslâm’a göre kadının eşinin evine taşınması gerekirken
Minangkabau halkı tam tersi bir uygulamaya sahiptir. Erkekler evlenince
eşlerinin evine taşınırlar. Elbette kız tarafı için bunun bir bedeli var.
Gelinin ailesi evlilik hazırlıkları sırasında damadın ailesine başlık parası
vermek zorundadır. Düğünde de damat törenle gelinin evine getirilir yani bildiğimiz
ne varsa tam tersi.
Evlilik Minangkabau kadınlarına toplumda önemli bir statü
kazandırır. Kızlar evlenince sosyal ve ekonomik imtiyaz elde ederler. Bunda
toplum geleneklerinde üst düzeyde değer verilen anneliğe adım atmaları etkili
olur. Zira ev halkı ve idaresi yaşlı kadınların elindedir. Toprak mülkiyeti
onlara aittir; ayrıca akrabalık ilişkileriyle ilgilenmek, anlaşmazlıkları
çözmek ve törenleri yönetmek de onların vazifesidir.
Buna karşılık Minangkabau erkekleri evin geçimini sağlamak
için çalışmak zorundadırlar. Eşinin evinde kalan erkelerin kendi annelerini
ihmal etme lüksleri de yoktur. Her sabah annesini ziyaret ederek onlarla
kahvaltı yapmaları geleneksel bir uygulamadır. Öte yandan annelerinin evlerinde
olmadığı gibi eşlerinin evlerinde de söz hakları yoktur.
Minangkabau halkı eskiden animist olmakla birlikte bir süre
Hinduizm ve Budizmin de etkisinde kalmış. İslâm’ın Endonezya adalarında
yayılmasıyla birlikte Müslüman olmuşlar. Toplum Malezya Polinezya dil ailesine
bağlı ve Malay diline çok benzeyen bir dil konuşmaktadır. 1945’te
bağımsızlıklarını kazanan Minangkabau halkının siyah-sarı-kırmızı renklerini
bayrakları asilik, cesaret-kültür ve geleneği temsil etmektedir.
16. yüzyıldan beri etkin bir biçimde ticaretle uğraşan
Minangkabaular, uzun bir süre Hollandalıların sömürgesi oldular. Bu süreçte
Hollandalılar halkı dağ eteklerinde sekiler veya taraçalar yaptırarak çeltik
tarlalarında çalıştırdılar. Ayrıca bölgedeki kahve yetiştiriciliği de bu
dönemde başladı. Yine tütün, tarçın, meyve ve sebze yetiştirdiler. Ahşap ve
metal işlemeciliği Minangkabauların mahir olduğu alanlardandır.
18. asrın sonlarında bölgeden Malakka yarımadasına yapılan
göçler arttı. Halk arazilerini satarak bölgeyi terk etmeye başladı. Malaka’da
maden ocaklarında çalışmayı tercih ettiler. 20. yüzyılda ise bölgeye Çinli
göçünün artmasını tehdit olarak algılayan Minangkabaular tekrar tarıma ağırlık
vermeye ve yeni araziler açarak işlenen toprakları genişletmeye çalıştılar.
Yoğun olarak ticaret ve tarımla uğraşan toplum sahip olduğu
anaerkil yapısıyla tüm dünyanın ilgisini çekmektedir. Bu sebeple farklı yarışma
programlarında onlara dair bir sorunun çıkması veya dünyaca meşhur gezi
dergilerinin kendilerine sayfalar dolusu yer ayırması kimseyi şaşırtmamalı.
Aslı Şimşek / dünyabizim.com


Yorumlar
Yorum Gönder